14 Kasım 2013 Perşembe

Sen, Ben, BİZ!

İnternetten bulduğum yazıların derlemesi. Seni, beni ve bizi anlatıyor. Sen ve benin oluşturduğu biz değil ama. Ben ve senin dışında herkesin oluşturduğu biz!



Umutsuzluğa alışmayın...
Sessiz Çığlıklar Kumpanyasına gelin...
Atma şu ''Nasılsın'' mesajını bana, atma işte, ben bıktım ölüp de dirilmekten, sen bıkmadın mı öldürmekten? Sorma halimi hatrımı. Nasıl olmamı bekliyorsun ki ? Atma diyorum, çünkü ben her defasında umutlanıyorum. bu sefer hatasını anladı diyorum. anladı bir başkasından bu kadar değer görmeyeceğini, anladı bir başkasının kendisini bu kadar sevmeyeceğini. Ama nerede. He şunu da diyeyim senden sevgi beklemek ölüyü diriltmek gibi bir şeye benziyor.
SEN VAR YA SEN, NE ADAM GİBİ SEVEBİLDİN NE DE ADAM GİBİ TERK EBİLDİN.Mesaj atmışken, bende sana soru sorayım.Sen hiç; Kokusunu içine çekmekten doyamadığın, gözlerine bakmaktan bıkmadığın, sarılmaktan usanmadığın, yanından ayrıldığın dakikadan itibaren özlemeye başladığın, en çok yanında mutlu olduğun, hiç çekinmeden dertlerini söylediğin, yaşamana sebep olan, seni ayakta tutan birinden hiç ayrıldın mı ? Sen hiç bu duygunun nasıl bir acı olduğunu yaşadın mı ? Veya bunları geç, sen hiç sevdin mi ? Birine sarılarak, ''Lütfen biraz daha kal '' dedin mi?








Hayatında olmak istemiyorum.
Seni görmek istemiyorum. Beni gör istemiyorum. Sadece dışarıda, bulunduğun bir yerde sana beni hatırlatan şarkılar olsun. Sonra gözlerin dolsun aniden. Ama kimseye bir şey belli etme. Üzülmek gelsin içinden. İçine at beni. Konuşma. İçinde tuttuğun, herkesten sakladığın, söylemeyi isteyip bir türlü bahsedemediğin biri olayım senin için. Beni sev istemiyorum. Beni öp istemiyorum. Ben; “Boşver” diye geçiştirdiğin, herkese anlatmaktan çekindiğin, unutmak isteyip unutamadığın biri olmak istiyorum.

Büyüdüm artık.Kolay kolay pes etmiyorum. Üzülmüyorum,seni aklıma getirmiyorum.Boş veriyorum, geçiştiriyorum, umursamıyorum. Bazen bir yerde adından bahsedenleri duyar gibi oluyorum ama tanımamazlıktan geliyorum seni.Canımı yakan insanların peşinden koşardım. Artık koşmuyorum. Gitmeyi gözüne alabilen hiç kimse için artık kılımı kıpırdatmıyorum. Şarkılar canımı acıtmıyor artık.Filmler duygulandırmıyor. İnsanlar üzemiyor. Bencilleştim. Duygularımı kaybettim belki. Kim bilir?Belki içimdeki seni kaybettim.Sabahları mutlu uyanıyorum.Geceleri huzurla uyuyorum.Pişman olduğum şeyler yaşamıştım.Artık pişmanlık nasıl bir şeydi hatırlamıyorum,Teşekkür ediyorum her şeye. İyi ki yaşamışım diyorum.Ben artık senin tanımadğın, senin tanımadığın biriyim.Neden miÇünkü birinin ne zaman gitmesini istesem, gitti.Çünkü benim yarım bıraktığımı hep bir başkası tamamladı.Çünkü birine ne kadar az değer verirsen, o kadar sana çok değer verir.İşte bu yüzden,beni değiştirdin ve yaşattıkların sayesinde ''başka biri'' yaptığın için Teşekkür ederim...
İyi ki yoksun.
Bakıyorsun ki, ona dair sende olan her şey sadece alışkanlık. Sevgi bitmiş, aşk bitmiş, huzur gitmiş.. söyleme hala sevdiğini falan, zırvalama ağzında onu unutamadığına dair cümleleri; biliyorsun, unuttun. Zor olmadı. Olmayacaktı, biliyordun. Uzaktı. Gözünün önünde olmadığı için zorlamayacaktı. Yanmayacaktı canın, acımayacaktı içinde bir yerler, yazdıklarını üzerine alınmayacaktın, her şarkı sana onu anımsatmayacaktı, gülerken aklından geçmeyecekti, sabah kalktığında mesaj atma hissi duymayacaktın, özlemeyecektin onu, fotoğraflarına bakıp okşamayacaktın ekranı hiçe sayıp yanaklarını, ağlamayacaktın onun için, sinirini başkalarından çıkarmayacaktın, ismi geçtiğinde içinde bir şeyler harekete geçmeyecekti, olmayacaktı yazdığın yazılar ona. Tamam olacaktı hepsi ama atlatacaktın zamanla. Atlatıyorsun değil mi? İster istemez unutuyorsun, çünkü hatırlatacak hiçbir şey yapmıyor. Hayatında bir başkasının olduğunu düşünüyorsun, belki de eminsin, kendine yediremiyorsun. Canın acıyor değil mi? Geçecek. Yemin ederim atlatacaksın. Hıçkıra hıçkıra ağladığın tüm gecelerin hesabını haykıra haykıra gülerek ödeyeceksin. Yemin ederim böyle olacak. Söz veriyorum. Düzeleceksin. Yanında olmayacak o ayrı. Hissizleşeceksin gittikçe, hissizleşmiş de olabilirsin, kim bilir. Aynalar ne kadar itici geliyor değil mi? İnsanlara uyuz oluyorsun. Çünkü ne halde olduğunu gram düşünmüyorlar, seni düşünüyorlar ancak akıllar başka yerlerde. Gülümsüyorsun onlara, yalandan. Geçecek. Zor olacak ama geçecek. Yazmak artık rahatlatmıyor olsa gerek, can yakıyor. Sahi, canın zerre umrunda mı acaba? Düşünüyor mu seni? “Acaba benim kadar onun da canı yanıyor mudur” diye soruyorsan kendine, geçmiş olsun. Resmen unutmamak için direniyorsun. Nafile. İstesen de, istemesen de unutacaksın. Çünkü alışıyorsun. Elinde olmadan, sadece hayatında yeni biri olmadığı için üzüleceksin. Sorduklarında söyleyeceğin bir O olduğu için. Gerçi hayatında biri olsun da istemeyeceksin, iğreneceksin bir süre onlardan. Sana ilgi gösteren herkese “siktir git, sen de canımı yakacaksın biliyorum” gözüyle bakacaksın. Yakacak. O da böyle yapmıştı. Önce yaralarını sardı, yanında oldu, seni dinledi, kendine güvendirdi, sevdirdi, bağladı, sonra da o siktiğimin yaralarını yeniden kanattı. “Şimdi ne yapıyordur acaba? Uyuyor mudur, karnı aç mıdır, özlemiş midir biraz da olsa?” sorularından vazgeç. Onun adı geçtiğinde “beni ilgilendirmiyor artık” demeyi öğren. O güzelim şarkıların içine onu koyarak kendine eziyet etme. Ağlama sakın. O ağlamıyor, gülüyordur büyük ihtimal. Ya da bir başkasına yazıyordur, belki de tuvalette. Uyuyor da olabilir, ama emin ol ağlamıyor. Sakın ağlama. Sakın. Hiç hak etmiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder