7 Haziran 2013 Cuma

Sevgili Şeytanın Sevgisiz Kölesi



SEN ! EVET SEN ! ORADAKİ ! 

Bu yazım sana gelsin. Seni mi kıracağım ? Ha hayt ! Gülümse hayata. Bok gibi de gitse her şey, gül. En azından gülmeye çalış. Ben hep öyle yaptım. Ne olursa olsun gülmeye çalıştım. Elime çok az şey geçti belki. Belki hep ençok üzülen ben oldum. Acı çektim. Bir süre sonra içten gülemez oldum ama mutluluğu rastgele de olsa tattım. Ve bizim aramızda bir harf farkı var. "sen" ya da "ben" işte hepsi bu kadar. Ve ben sevgili şeytan için sevgisiz bir köle oldum. Ve ben sevgili şeytana ihanet edip kimi zaman nefret dolu meleğe vezirlik yaptım. Ve ben kralın soytarısı rolündeyken, kralı tahtından tek bir sözümle indirdim. Ve sen bu yazdıklarıma ne dersen de elinde olmadan bu kumpanyaya geliyorsun. Çünkü sen de biliyorsun ki yaşadıklarımız aynı. Ve sen de biliyorsun ki yaşadıklarımız aynı olduğu için seviyorsun yazdıklarımı. Ve ben de biliyorum ki yeterince iyi yazmıyorum. Ama buna rağmen okuyan kişiler oluyor işte tek tük. Ki ben ! Sevgili şeytana bu gece de ihanet edeceğim. Nefret dolu meleğime kan kusacağım. Benimle gelmeye ne dersin ? Yolumuz biraz uzun. Cehenneme gideceğiz. Oradan sonra da cehenneme. Benimle gelmek isteyen var mı ? Sanırım yok. Gelmiyorsun, aman sanki çok da meraklıydım sana. Şeytanımı ve meleğimi siz olmadan da öpebilirim. Ben gidiyorum. Yolum uzun. Daha kendime hesap vereceğim. Şunu sakın unutma sen de benimle aynısın. 

OKUDUĞUNU BİLİYORUM 

Ve sen oradaki ! Bunu okuduğunu biliyorum. Yoksa bu bin otuz üç kişi de kimin nesi ?Haydi itiraf et hayatında bir kere de olsa bir kötülük yaptın. Ben ? Ben çok yaptım. Günah pointlerim en üstlerde. Ama ben iyi çocuğum ve bunu sen de biliyorsun. Çünkü beni bu yüzden seviyorsun. Egoist miyim ? Saçmalama tabii ki hayır. En nefret ettiğim kişi tipi. Peki neyin tribi mi bu emin ol bilmek istiyorsun. Ama gerek yok.                              

SEVGİLİ EDEBİYAT ÖĞRETMENİM 

İnsanlarımın ölmesi lazım. Benim içimdekiler bunlar. Gerçekten içimdekiler ama. Taa en içimdekiler. Kalbimde beslediğim o tatlı, korkak, sevimli şeytanlarım.. İnsanlar ölmek zorunda. Yoksa yazmamın hiçbir anlamı yok. İnsanlar ölmeli, acı çekmeli çünkü ben de gereken acıyı çektim. İnsanlar ölmeli en basitinden yaşamayı hak etmiyorlar.  


VE YİNE SEN ! 

İnsanların ne yaşadıklarını bilmeden onları yargılamaya hakkın yok. Kafatasına yaz artık bunu. Yaptığın şey rezilce ve aşığılık bir şey. Kendi kötü yaşadıklarını düşün. Bunlar yüzünden seni yargılamaları hoşuna gider miydi söyle ?! Gitmezdi. Seni de anlıyorum. "I hope you ready, great times are coming"  hayatında hiç bu şarkıyı dinlemediğini ve dinlemeyeceğini biliyorum. Bu yüzden kafana takma her şey güzel olmayacak, her şeyin güzel yanını sen elde edeceksin.

AYNADAKİ 

Çok başka birine sesleniyorum. İçinizdekine değil, kendinizi nasıl görüyorsanız ona. Siz kendinizin ne bok olduğu olduğunu sanıyorsanız işte ben de o boka sesleniyorum. Yok bir şey ben iyiyim. 

SON SÖZ 

Güzel olan her şey çabuk biter. Bu bir hayat kuralıdır.

1 yorum:

  1. Yüceler, seni ondan sonra altın müzikle birlikte omuzlarına çıkaracaklar ve seni pamuk gibi dağ zincirlerinin üstünden taşıyacaklar. Onların mucize güçleriyle şemsiye gibi havada uçaçaksın ve kartallar bile utanacak.

    YanıtlaSil