30 Haziran 2013 Pazar

Sevgisiz Meleklerin Arzuları

Selam 


İnsanlar vardır yeri geldiğinde bencil. Yeri geldiğinde avuç içi kadar mutlu. Yeri geldiğinde mutsuz. Yeri geldiğinde sevecen. Yeri geldiğinde öfkeli. Ve heran mutsuz insanlar vardır. Dünya üzerinde bilmem kaç milyon insan var. Hepsini canı cehenneme. Ve biz yaşadıkça yeni üreyen insan türleri var birkaçını sayalım : Aşk acısı çekenler, ergenlerimiz, erken ergenlerimiz, ergen olan büyüklerimiz, sevgisiz meleklerimiz, sevgili şeytanlarımız, herkesin her derdini dinleyip kendininkine çare bulamayan zavallılarımız, eski sevgililerimiz, yeni sevgililerimiz, eski sevgililerimizin yeni sevgilileri, uyuşuklar, aceleciler, tikilerimiz, pampişlerimiz, belieberlarımız, directionerlarımız, aptallarımız, akıllılarımız ve böyle böyle sıralayabileceklerimizin yüzlercesi. Binlerce dansöz var. Ha ha ! Aslında ben değilim bu blogtaki. Benim içimdekiler. Bunu hep söylüyorum. Ama şöyle yapalım mı bu sefer ben olayım tamamen. Sonra tekrar içimdekine dönerim ama. O küçük şeytanıma ihanet edemem. Bundan hoşlanmayacaktır. Ben seni seviyorum. Bunda bir şey aramana gerek yok. Ben senden nefret ediyorum. Bomboş bir nedeni yok. Nedensizce sevdiğime inanıyorsun da nefretime niye inanmıyorsun ? Haklısın uzatmayalım. Kendine iyi bak. Bu kadar basit ayrılık. Hadi birtanem öptüm seni kocaman :*



En Sevdiğim Şiirim : Hissettim


Bir sigara dumanında hissettim yalnızlığı, 

Hemen dağıldı ve havaya karıştı. 


Bir şarkı çalıyordu şu eski radyoda

Adı önemsiz, tarzı sevimsiz. 
Gözyaşlarım ağlıyordu bu arada
Sen, sen artık gidiyordun, 
Ama, ama kalıyordun, 
Bavuluna sığdıramadığın anıların, sesin, rengin, gözlerin...
Kalıyordu bak, 
Ardından ettiğim küfürlerim, sövdüğüm cümlelerin.
Ben, ben bakakalmıştım oysaki ardından, 
Gözyaşlarım yetişmeye çalışırken sana. 
Ve ben, 
Neredeyim, kiminleyim, neyim önemi yok, 
Çünkü artık bana bakan gözlerin yok. 
Sen gidiyorsun,
Sen gülüyorsun,
Sen ölüyorsun. 
Ben dönüyorum yine sevdiklerime, 
Ben ihanet ediyorum söylediklerime, 
Ben gidiyorum gecelerime...
Ve her gün ben ölüyorum
Gizlice,
Sessizce
Ve gereğince...

Bir çello sesinde hissettim ölümü,

İlk önce kulağımı tırmaladı sonra ruhuma karıştı 

Uzun zaman önce karalanmış bir şey. Ne bileyim işte okuyunca seviyorum birazcık daha. Bir iki yeri üzerinde ufak ufak değişimler yapıyorum. Küçük sihirsiz dokunuşlar. Hiç bu kadar sevilmemiştim. 


Platonik 

Ben bayan platonik. Sevmeyi beceremeyen, eline yüzüne bulaştıran platonik aşklar kraliçesi. Ben alışkın değilim bu kadar çok sevilmeye. Ben sevilmeye alışık değilim sevmeye de. Doğru zamanı, doğru kişiyi, doğru yeri, doğru Benayı bekliyorum. Hoş ben "ay"ı sevmiyorum. Bunu biliyor olmalısın.


Ben 

Aaa affedersin benim adım Benay. Sahi ya sormayı unuttum bugün nasılsın ? Herhangi bir derdin, sıkıntın, beni derinden etkileyecek bir olayın, ailevi bir sorunun, sevgilinle sıkıntın, sevgin, nefretin var mı ? Aaa demek var. Süper o zaman. Hadi beraber öldürelim beni. "Hayır, demeyi öğrendiğimde çok güzel şeyler olacak. "Yok yok sana demedin şeytanla konuşuyorum. Devam et lütfen. Bütün dertlerini anlat bana. Örümceksiz Dede Türbesiydim ben de. Açtım kollarımı seni bekliyorum.


Hey 


"Bütün erkekler aynı." diye klasik bir kız atasözü vardır. Yanlış olmuş o. Bütün insanlar aynı. Senle beni farklı kılan bir tek şey göster bana. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder