24 Temmuz 2013 Çarşamba

Dört Duvar, Bir Cehennem

Kısacık bir hikaye... Yine sizin için... Önceden yazılmış kusuruma bakmayın.


Gördüğüm en pis yerdi belki de. Her yer leş gibiydi. Yerler pislikten renk değiştirmişti. Önümde duran kocaman bir kapı vardı. Açıldı, eşikte öylece duruyordum. Önümde küçücük bir hücreden fazlasını görmüştüm. Herkese göre küçük ve basit bir hücre olabilirdi. Ben bu hücrenin sonunda cehennemi görmüştüm. Cehennem ateşinin sıcaklığını yüzümde hissettim. Duvarlar beni aralarına almış dört bir taraftan sıkıştırıyordu. Küçücük bir pencereden cennet görünüyordu. Bir ömür burada geçemezdi, farkındaydım. Duvarlarda is lekesine benzer izler vardı. Yerde birkaç damla kan lekesi de gördüm. Ürkmeyecek kadar içinde bulunduğum ortama odaklanmıştım. "Neresiydi burası ? Nasıl düşmüştüm buraya ?" asla bilemeyecektim. Arkamdan beni iten koca ibr vücut bir şeyler homurdandı ve kendimi içeride bulmuştum.Ve artık bu cehennemin bir parçasıydım. Buna aldırış etmemeye çalışarak köşeye geçip öylece oturdum. Bozulmamak üzere edilmiş bir sessizlik yeminiyle boş gözlerle bakıyordum etrafıma. Dört duvar, bir cehennem. Yalnızlığın çürük kokusu odanın her yerinde duyuluyordu. Duyulmaması imkansızdı. Görmekten,duymaktan,koklamaktan fazlasıydı bu... Hissetmekti. Buraya düşen insanların hallerini hissettim. Çaresizliği, korkuyu... Cehennemi. Ve nefret kusuyordu duvarlar. Hissedebiliyordum. Ben buraya ait değildim. Gözlerim ufacık bir pencereden süzülen cennet ışıklarına bakakalmıştı. Dışarısı... Öyle bir yer var mıydı artık benim için ? Yağmur ve toprak kokusu bu pencereden bu küçük cehenneme sığabilir miydi ? Gelebilirler miydi her gece benim yanıma ? Karanlık... Çok basar mıydı üstüme ? Beni her gece kucaklayıp mı uyuturdu yoksa bütün korkularımı yüzüme mi çarpardı ? Emin olamadığım çok şey vardı. Ama kendimi biliyordum, burada bir dakika bile duramazdım. Bir ömrü ise hayatta geçiremezdim. Beni bu cehenneme tıkarken gözden kaçırdıkları bir şey vardı ; İç çamaşırlarım. Üzerimden artık rengi beyaz olmayan bir sütyen vardı. Bir kaç dakikalık uğraşla içindeki teli çıkarttım ve sivrilttim. Bu cehennemde kalıp her dakika ölmektense, bir defa ölmeyi tercih ederdim. Bu cehennemden kurtulup gerçek cehenneme melek olarak atanmama az kalmıştı. Bileklerimi paramparça edecektim. Sıcacık kanımın bu hücrenin yerlerinde yayıldığını hissettim o an. Vücudum benim isteğim dışında ağırlaşıyordu. Umutlarım, hayallerim ne var ne yoksa bitmişti içimde. Her zaman dimdik ve güçlü duran ben, güçlü kalamamıştım. Çok geçmeden vücudum yere yığıldı. Gözlerimi kapatırsam bu son kez olacaktı. Gözümü son kez kapatırken duvara kan ile yazılmış bir yazıyı gördüm "Güçlü kal..." 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder